Kur'ân'da Beş Vakit Namazın olup, olmadığını eğer varsa buna hangi ayetlerin işaret ettiğini müfessirlerin görüşü ile açıklamaya çalışmıştım ki, buna bazıları ayetleri va anlamlarını delil göstererek 3 vakittir derken büyük bir çoğunluğu DA YİNE ayetleri ve anlamlarını delil göstererek 5 vakittir demişlerdir.
BEN DE ŞİMDİ BU FARKLI 2 GÖRÜŞ ÜZERİNE GÖRÜŞ BELİRTECEĞİM ,OLMASI GEREKEN( DOĞRU OLAN ) GÖRÜŞ HANGİSİDİR ONU İZAH EDECEĞİM
Kur'ân-ı Kerim'de namaz vakitleri, genelden özele doğru gidilerek açıklanmıştır. Namazların belli vakitlerde olduğunu bildiren genel bir âyetten sonra, Mekke döneminde beş vakit namaz emredilmezden önce sabah, akşam ve gece namazı olmak üzere üç vakit kılınan namaza, daha sonra da beş vakit namazın vakitlerine sarahat derecesinde işaret edilmiştir. Böylece Kur'ân'da namaz vakitlerinde bir ikmâlin olduğu, yani tedrîcî olarak tamamlanmaya gidildiği söylenebilir.
Şimdi tekrar ayetlere bakalım hem de aynı mealler olmamak üzere bakalım ve anlamları üzerinde duralım ve açıklayalım
İSRA-78: Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl; sabah vakti de namaz kıl, zira sabah namazına melekler şahit olur.
İSRA-78:Güneşin sarkmasından (aşağı kaymasından) gecenin kararmasına (yatsı vaktine) kadar namaz kıl ve sabahın Kur'an'ın(ı, uzunca Kur'an okunan sabah namazını) da (unutma). Çünkü sabah Kur'an (okuması) görülecek şeydir.
İSRA-78:- Ey Muhammed, güneşin batmaya yöneldiği andan, gece kararıncaya kadar namaz kıl , sabahleyin Kur'an okumayı da ihmal etme. Çünkü sabahleyin okunan Kur'an'ı izleyen (melek)ler vardır.
İSRA-78:
'Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar belli vakitlerde namaz kıl ve özellikle sabah namazını kıl...'
Yukarıdaki farklı 4 İsra ayeti mealinde SABAH namazı apaçık, ismi ile birlikte zikredilerek geçmektedir. Diğer meallerde de aynı anlam kastedilerek Güneşin aşağıya sarkması= Güneşin geceyi oluşturmak için Batıya yönelerek dönmesi= Güneşin batmaya yönelmesi demektir.
Bu ifadelerden de açığa çıkan net anlatım, anlam ve sonuç şudur: Güneşin batıya yönelmesinden ifadesine bakacak olursak, Güneş nerede tam batıya yönelecek veya yöneliyor?
Tam doruk noktasına ulaştıktan hemen sonra , doruk noktasından hemen sonra değil mi ? O halde bu vakit ÖĞLE VAKTİDİR VE BU VAKİTTE NAMAZ KILINACAKTIR. BU VAKTİN NAMAZI ÖĞLE NAMAZIDIR.
Devam edelim ayete
Güneşin batmaya yöneldiği andan, gece kararıncaya kadar namaz kıl : Öğle vaktinden ki, o vakitte güneş batıya yöneliyor ve tepeden aşağıya sarkıyordu, işte o andan itibaren nereye kadar ? Gecenin kararmasına kadar, yani gecenin belirgin olarak kendini göstermesi, kendini farkettirip, kendini belli etmesi YATSI VAKTİDİR Kİ O VAKİT KARANLIĞIN TAM ÇÖKÜŞÜDÜR. KARANLIĞIN TAM ÇÖKÜŞ ANIDIR = GECE VAKTİDİR.
Bu zamana kadar,yani güneş battıktan gece vaktine kadar bu zaman içinde namaz kıl, bu zamanın vakti AKŞAM OLMAKTADIR ki, GÜNEŞ BATTIĞI HALDE , hala gündüzün aydınlığı hissedilmekte, Çünkü, tam gecenin karanlığı çökmemiştir.
O halde İSRA SURESİ 78 AYETİNDE BELİRGİN OLARAK APAÇIK, NET ORTAYA ÇIKAN SONUÇ: AYETLERDE GEÇEN 3 VAKİTTEN 3 VAKİT NAMAZDAN SÖZ EDİLMEKTEDİR Kİ, BUNLAR SABAH-ÖĞLE VE AKŞAM NAMAZLARIDIR.
GERİYE DAHA 2 VAKİT NAMAZ KALIYOR, BUNLAR İKİNDİ VE YATSI .
GERİYE DAHA 2 VAKİT NAMAZ DAHA OLABİLİR Mİ ? Bunları da Diğer ayetlera bakarak cevaplayalım İNŞALLAH
"Gündüzün iki tarafında ve gecenin yakın saatlerinde namaz kıl." (Hud: 114)
VE HUD 114 ÜN DİĞER MEALLERİ DE ŞÖYLEDİR
Gündüzün iki tarafında (sabah, akşam) ve geceye yakın sa'atlerde namaz kıl; çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür
Gündüzün iki ucunda ve gecenin ilk saatlerinde namaz kıl, iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlara bir hatırlatmadır
Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namazı/duayı yerine getir. Güzellikler kötülükleri silip süpürür. İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür
(Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür
Ve gündüzün başında ve sonunda, bir de gecenin erken saatlerinde salâtta devamlı ol; çünkü muhakkak ki iyi eylemler kötü eylemleri giderir; [Allah'ı] hatırında tutanlar için bir öğüt, bir hatırlatmadır bu.
Ayet burada gündüzün iki ucundan söz ediyor. Bu gündüzün başlangıcı ile sonudur. Gündüzün ilk saatleri ile son saatleridir, gündüzü fark ettirecek SİYAH İPLİK İLE BEYAZ İPLİĞİ BİRBİRİNDEN AYIRIT EDEBİLECEK bir konumdur ve bu ilk konum ile son konum daima birbirine eşit olan yani benzer olan konumlardır. Şöyle ki, dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi sonucu güneş ışınları gündüzün ilk saati ile (SABAH ) son saati (AKŞAM) aynı açıyı alırlar. yani demek istedim o ki, biz sabahın ilk SAATLERİNİn aydınlığı ile akşamın ilk saatlerinin aydınlığını hep aynı görürüz.
GÜNDÜZÜN SON SAATLERİ=GÜNDÜZÜN SONU = GÜNEŞİN BATIŞI=KARANLIĞIN TAM ÇÖKMEMESİ
O halde gündüzün ilk aydınlığı ( sabah ) yani siyah ip ile beyaz ipliğin ayırt edilebilen aydınlık ne ise aKŞAM VAKTİnDE de siyah iplik ile beyaz ipliği birbirinden ayırt edebilecek bir AYDINLIK O DUR, bu son aydınlığa kadarki vakit akşam vakti olmaktadır. Verilen örnekten siyah ip ve beyaz ipten kasıt, siyah ip gece, beyaz ip gündüz anlamındadır, O halde bu iplerin birbirlerinden ayırt edilebilmesi demek, gece ile gündüzün ayırt edilebilmesi demektir
Peki Ne zamana kadar ? Bu iki ipliği birbirinden ayırt edilemez bir hal alana ki o da gece vaktine kadardır Bu vakti de yatsı vakti olmaktadır.
O HALDE BU AYET DE ÇOK AÇIK GEÇEN GÜNDÜZÜN İKİ TARAFINDAN İLK TARAFI GÜNEŞİN DAHA HENÜZ DOĞMADAN ÖNCEKİ İLK VAKTİDİR. O DA SABAH VAKTİ (SABAH NAMAZIDIR ) GÜNDÜZÜN DİĞER TARAFI İSE, GÜNDÜZÜN SONA ERDİĞİ VAKİTTİR. YANİ GÜNEŞİN DAHA YENİ BATTIĞI VE TAM KARANLIĞIN ÇÖKMEDİĞİ ANDIR . BU DA AKŞAM VAKTİDİR ( AKŞAM NAMAZIDIR )
Çok dikkat edilirse, gündüzün her iki tarafında yani hem sabah vakti, hem de akşam vakti güneşi ve ışınlarını göremiyoruz . Fakat güneşin verdiği aydınlığı sabah vakti güneşin doğuşuna kadar geçen zaman, akşam vakti de güneşin battığı andan itibaren geceye kadar olan zamandır
Gecenin yakın saatlerinden maksat, gecenin akşama yakın saatleridir ki, henüz güneş daha yeni batmıştır ve hala güneşin son aydınlığı farkediebiliyor.veya gecenin sabaha yakın saatleridir ki, güneş doğmaya yakındır her iki zaman da gecenin gündüze yakın ilk saatlerini ifade eder( Bir gün öncesi ve bir gün sonrası ile ).
Buraya çok dikkat edelim ayet, ayeti tefsir ediyor. Hangi ayetler hangi ayetleri tafsir ediyor bakalım
HUD-114:Gündüzün iki tarafında (sabah, akşam) ve geceye yakın sa'atlerde namaz kıl; çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür
Hud ayetinde apaçık namaz kıl emri veriliyor ve bu emir bu ayette yer alıyor
Şimdi de taha-130 ayetine bakalım, bu ayette apaçık namaz kıl emri geçmiyor ama hud 114 ü tefsir ediyor yani ne demek istiyor nasıl tefsir ediyor ? Bakınız
Taha-130:Artık, onların söylediklerine sabret; Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbini överek tespih et! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucunda da tespit et ki, hoşnutluğa erebilesin.
Taha-130: Onların dediklerine sabret, güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini överek tesbih et; gece sa'atlerinden bir kısmında ve gündüzün taraflarında da tesbih et ki memnun olasın!
Taha-130: Artık onların dediklerine sabret ve güneşin doğmasından evvel ve batmasından evvel Rabbine hamd ile tesbihte bulun. Ve gece saatlerinde de tesbih et ve gündüzün etrafında da. Tâ ki sen hoşnut olasın.
Ayetler dikkatli incelendiğinde, taha ayetinde
Gecenin bir bölümü saatleri= Yatsı namazıdır
Gündüzün etrafı (tarafları)= sabah, öğle ve ve akşam vakitleridir.
Bu vakitlerde ne yapılacak. Tespih edilecek (allah şanı ile anılacak ve övülecek) hud ayetin de de aynı vakitler için ne deniyordu bu vakitler için apaçık namaz kılın denmiyor muydu ? Bu vakitler her iki ayette de aynı vakitler, farklı vakitler olmadığı için demek ki, hamd ve tespihten maksat apaçık namaz kılmaya işaret etmiyor mu ?
Evet, hem de nasıl ! Hamd ve tespihten maksat her iki ayeti kıyasladığımızda görülen odur ki, namaz kılmaya işaret etmektedir. O halde hamd ve tespihten maksat=Namaz kılmaktır.
Fakat bu demek değildir ki, her ayette geçen hamd ve tespih sözcükleri namaz kılın ve öyle anlayın ve anlaşılacak anlamındadır. Hayır öyle değil, az önce de söylediğimiz gibi bu ayet bir başka ayeti tefsir ediyor aynı vakitleri dile getiriyor. bir ayette namaz diğer kıyas ayette de hamd ve tespih sözcüğünün karşılığını ifade etmektedir
Ayrıca bu ayette de ikindi vaktine de işaret vardır .Hud ayetinden bir de fazlalığı var ki, o da hamd ve tespih edin demekle güneş batmadan önce apaçık ikindi namazına da işaret ediyor ve diyor ki güneş batmadan önce bu hamd ve tespihe yönelin( bu hamd ve tespihin namazla olacağı kesindir nasıl ki, diğer vakitlerde hamd ve tespihin hud ayetinde namazla olacağı emrediliyorsa)
O HALDE TAHA AYETİNİN TEK BAŞINA TEFSİRİNDE BİLE 5 VAKİT NAMAZI BURADA APAÇIK EMİR OLARAK VERİLDİĞİNİ GÖRMEKTEN ACİZ OLAMAYIZ
Taha-130 ayeti ile Hud 114 ayetleri birbirlerini tefsir ediyor. Hem de karşılıklı olarak. Hud ayeti, taha ayetini mükemmel tefsir eder, Şöyle ki, taha ayetinde zikredilen vakitler ile hud ayetindeki vakitler aynı vakitlerdir. Bu vakitlerde hamd ve tespihin nasıl olacağı bize hud ayetinde açıklanmıştır.
O da ancak namazla olacağı belirtilmiştir.
ve zaten namaz kılmakla Allah en güzel bir şekilde anılmış olunur ki. Çünkü, namazın içinde hem tespih de vardır hem de hamd ve zikr. Ama unutmayalım tek başına bir tespih veya hamd bir namaz değildir ve namazın yerini tutmazlar
Allahı en iyi anmanın yolu ve yöntemini, Allahı en iyi tespih ve en iyi hamd etme yolunu kuran bize gösteriyor. Bu yol ve yöntem namazlardan sonra yapılacak hamd, zikir ve tespih olmaktadır. Bakın ayetlere. Allahın en iyi anma yolunun ancak namaz ile olacağını bildiren açık ayet vardır. Allahı en iyi anma yolu namazla olmaktadır ki, taha 14 ayetinde bu çok açık ve net şekilde vurgulanır
Taha-14- "Hiç kuşkusuz ben Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. Öyleyse bana kulluk et. Beni anmak için namaz kıl."
Nisa-103:Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık ‘güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.
Kaf 39.40: "...Rabbini övgü ile an: güneş doğmadan önce, batmadan önce; gecenin bir bölümünde ve secdelerin arkasından da O'nu tesbih et. "
( Kaf ayetine baktığımızda ise yine açık ve net ifadeyle karşılaşıyoruz ki, güneş doğmadan önce ki vakit sabah vakti ile, batmadan önceki vakit ikindi vakit olmaktadır ki, bu vakitlerde allah anılacak nasıl mı hud 114 tefsiri ile, nasıl mı isra 78 ayetin tefsiri ile de . İsra 78 de ne vardı. Sabah vakti ile Güneşin aşağı sarkması ve batıya yönelmesi vardı ve o vakitlerde ne emredeilmişti ? Namaz . O halde kaf ayetinde de secdelerin arkası demek bu vakitlerde namaz kılındıktan sonra değil midir ! )
Allahı anma vakitlerinde ( Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı ) namazsız yapılacak her türlü hamdın, tespihin ve zikirin, daima eksik ibadet olacağı kuşkusuzdur. Çünkü, namaz hem zikir hem hamd ve hem de tespih ibadetini kapsar. Namaz kılmakla bunların hepsi eksiksiz bir şekilde yerine getirilmiş olunur
"Tur -48,49 :...Kalktığın zaman Rabbini övgü ile an. Gecenin bir bölümünde ve yıldızların batışının ardından da O'nu tesbih et."
( Yıldızların batışı hangi vakittir ? Sabah vaktidir ve sabah vaktinde ne yapılacağı zaten önceki ayetlerde belirtilmiştir Yani namaz kılanacağı emredilir. Bu Tur ayettinde ise tespih edin diyor. O halde şimdi ne oldu ve ne yaparsınız tespih mi edersiniz yoksa namaz mı kılarsınız ?
ve işte size bir ayet dahaİnsan-26: Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin uzun uzadıya O'nu tesbih et. ( Demek ki, Tespih secdelerin arkasından olacaktır. Yani namaz kıldıktan sonra sonradır )