| Haksızlıklara ve baskılara karşı isyan etmeyenler, o yüzden gelecek her türlü eziyete katlansınlar. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |
| CHP VE MHP BUNU AÇIKLAMALI |
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin Başkanlığına Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu seçildi.
Çavuşoğlu’nun hangi partinin milletvekili olduğunun hiçbir önemi yok.
Sonuçta Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin başkanı artık bir Türk.
AKPM ne iş yapar, önemi nedir ?
Buranın başkanı olmak ne anlama gelir ?
AKPM Avrupa Konseyi’nin danışma organı.
Avrupa sözleşmelerini onaylama yetkisine sahip.
AKPM, ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıçlarını, Avrupa İnsan Hakları Komiseri’ni ve Avrupa Konseyi genel sekreterini seçiyor.
Parlamenterler Meclisi’nde konsey üyesi 47 ülkeden 318 milletvekili görev yapıyor.
Türkiye, AKPM’de 12 vekille temsil ediliyor.
AKPM 1949 yılında kuruldu. Türkiye kurulduğu 1949’dan bu yana konseyin üyesi.
Ve 60 yıldır ilk defa Türkiye bu konseyin başkanı oluyor.
Şimdi bu yüzeysel bilgilerden sonra biraz daha derinlemesine AKPM’nin önemine girelim,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi; Türkiye’nin hep sıkıntı yaşadığı bir kurul.
Türkiye AİHM tarafından sürekli cezaya çarptırılıyor.
AİHM’de Türkiye aleyhine çokça karar çıkıyor.
Mahkeme insan hakları ihlallerini inceliyor ve hükme bağlıyor.
Maalesef Türkiye bugüne kadar burada çok etkili lobi faaliyeti yürütemediği için özellikle terör örgütü davalarıyla ilgili çok fazla ceza aldı.
Bunların büyük oranda sebebi Avrupa Konseyi’nde etkili bir Türk delegasyonunun olmaması.
AİHM’de yıllarca Türkiye’yi doğru anlatan raportörler olmadığı için teröristlere karşı Türkiye’nin insan hakkı ihlali yaptığı yönünde kararlar çıktı.
AKPM işte Türkiye’nin korkulu rüyası olan AİHM’in yargıçlarını belirliyor.
AKPM ayrıca konseye üye ülkelerdeki insan hakları ihlalleri olup olmadığını yerinde inceleyen Avrupa İnsan Hakları Komiserini de seçiyor.
İnsan hakları konusu Türkiye’nin AİHM’de haksız yere cezalar aldığı bir konu.
Şimdi böyle bu mahkemenin yargıçlarını ve Avrupa’nın İnsan Hakları Komiserini seçen bir konseyin başkanının Türk olması kötü mü ?
Türkiye bundan daha etkili bir lobi faaliyeti yapabilir mi ?
Türkiye kendini bundan daha iyi anlatma fırsatı yakalayabilir mi ?
Sadece bu kadarla sınırlı değil.
AKPM; Avrupa Konseyi’nin danışma organı. Avrupa Konseyi alacağı kararlarda AKPM’ye danışıyor. İşte bu danışılan konseyin başkanı artık bir Türk.
Türkiye; kendisiyle ilgili olumsuz bir takım girişimlere başkan olarak anında müdahale edebilecek.
Sizce bu Türkiye açısından güzel ve etkileyici değil mi ?
Aynı zamanda AKPM Avrupa sözleşmelerini onaylama yetkisi sahip bir meclis.
Böyle bir yetki azımsanacak bir yetki mi ?
Ve bu yetkiye sahip meclisin başkanının bir Türk olması önemsiz bir şey
mi ?
Bu meclisin gündemine konusu Türkiye’nin de olacağı çok önemli raporlar gelecek.
Bu meclisin başkanı olan kişinin bir Türk olması bu raporlarda Türkiye’nin aleyhine olabilecek konuların yeniden gözden geçirilmesinde önemli olmaz mı ?
İşte bu yüzden bu meclisin başkanı olan Türk’ün hangi partiden olduğunun önemi yok.
Bu tarihi olay her Türk vatandaşının göğsünü kabartır, en azından kabartması düşünülür.
Gerçekten öyle mi ?
AKPM’nin farklı partilerden 12 Türk parlamenter üyesi var.
Ve buranın başkanlığı için yapılan seçimde ülkeler yarışıyor.
O halde normal olan şey; 12 Türk parlamenterin tamamının Türkiye’ye oy vermesi, kendi ülkesini desteklemesidir.
Öyle mi oldu ?
Hayır.
Türk parlamenter Mevlüt Çavuşoğlu’na Avrupa’nın birçok ülkesinden temsilciler tam destek verdi.
Ya Türk parlamenterler ?
Orasını sormayın.
Türk parlamenterlerin bir kısmı bu tarihi oylamaya katılmak için Fransan’nın Strasbourg kentine gitme zahmeti bile göstermedi.
Gidenler ne yaptı ?
MHP’li Tuğrul Türkeş, oylama sırasında dışarı çıkıp oy kullanmadı.
CHP’li Birgen Keleş bırakın oy kullanmamayı Türkiye’nin aleyhinde oy kullandı.
Türkiye, başkanlığı kazandı ama 1 oy farkla.
Türk milletvekillerinin Türkiye’ye oy vermemeleri Avrupalı parlamenterler tarafından hayret ve şaşkınlıkla karşılandı.
Bu nasıl açıklanabilir ?
CHP ve MHP’nin bunu Türkiye kamuoyuna anlatması lazım.
Milliyetçilikten bahseden bir partinin mevzu bahis Türkiye olmasına rağmen kendi ülkesini desteklememesi nasıl bir milliyetçilik anlayışıyla izah edilebilir ?
Konu Türkiye olmasına rağmen CHP’li üyenin Türkiye aleyhinde oy kullanması neyle açıklanabilir ?
Bir düşünün.
MHP ve CHP’li üyeler acaba Türkiye adına seçilecek başkan Ak Parti’li bir vekil diye mi ona oy vermediler ?
Ya bunu yapan Ak Partili vekiller olsaydı.
Ya AKPM başkanlığına aday olan bir MHP ya da CHP’li olsaydı da Ak Partililer Türk adaya destek vermeselerdi.
Türkiye’de kıyamet kopardı.
Vatan hainliğinden tutun da ülkeyi satmaya kadar bir sürü eleştiriyle yer yerinden oynardı.
Ak Parti aleyhine kampanyalar başlatılır bu olayın oy oranlarını ne kadar düşürdüğüne dair anketler yaptırılırdı.
İnanın vatan hainliğinin boyutu yüce divanda yargılanmaya kadar vardırılırdı.
Peki niye hiç kimse bu olayın üzerine gitmiyor ?
Sayın Baykal kendi vekilinin Avrupa oylamasında Türkiye aleyhine oy kullanmasının gerekçesini niçin açıklamıyor ?
Niçin Sayın Bahçeli milliyetçi bir partinin başkanı olarak bu olaydan hiç bahsetmiyor ?
Bu işin sessiz sedasız kapanıp gitmesi için kimseden çıt çıkmıyor.
Sizce vatan-millet denilince mangalda kül bırakmayanların bu yaptıklarının sebebini millete açıklama mecburiyetleri yok mu ? |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
