Son yıllarda siyasi iktidarın yaptığı en önemli iş, yargıdaki “CHP’li kadrolaşma”yı kırmaktır.
Hatta “en önemli” değil, “tek iş” desem, yanlış olmaz.
Başörtü yasağını kaldırma yolunda bir adım mı atılıyor? Ya Baro, ya ateist bir dernek hemen dava açıyor, Danıştay’daki CHP’li hakimler zaten kapıda bekliyor ve anında iptal ediyorlar.
Dinini bilen öğrencilerin, diğer öğrencilerle birlikte eşit şartlarda üniversite imtihanına girebilmesi için katsayıda bir düzeltme mi yapılıyor. Baro dava açıyor, CHP’li yargı hemen iptal ediyor.
Mütedeyyin bir kişiye, medyada linç mi uygulanıyor? Açılan tazminat davasını, yargı “Haklı eleştiri” deyip reddediyor.
Aynı eleştirilerin, ateist birisine yapıldığını düşünün.. CHP’li yargı, “Saldırı var, ceza haklıdır” kararı veriyor.
Kısacası; ateiste/dinsizliğe destek veren, dindarı/inançlı insanları engellemeye çalışan bir yargı ile karşı karşıyaydık.
Bu yöndeki tespitlerimizi, yargının içindekiler şöyle cevaplıyorlardı: “Biz, objektif hukukçularız. Siyasetle ilişkimiz yok. Hukuk neyi gerektiriyorsa, biz onu uyguluyoruz!”
O zaman da bu cevaba kahkahalarla gülüyorduk ama.. Şimdi seçimler yaklaşıp da, “Siyasetle ilgimiz yok” diyen yargıçlarımız CHP’den aday olmaya başlayınca, kahkahalarımızın tonu yükseldi..
Aslında takke düştü, kel göründü.
Yüksek yargıdakilerin hemen hepsi, CHP’ye koştu..
Yıllarca tüm hakim ve savcıların atamalarını yapan HSYKBaşkanı Kadir Özbek, hangi partiden aday dersiniz?
Hiç zorlamayın kendinizi, tabii ki CHP’den.
Yüksek yargının yarısının üye olduğu YARSAV’ın Başkanı, Yargıtay Tetkik Hakimi Emine Ülker Tarhan hangi partiden aday olabilir?
Tabii ki CHP’den..
Yargıtay’da büyük direnişe sebep olan, büyük tartışmaların odağındaki Erzincan Savcısı İlhan Cihaner hangi partiden aday olabilir?
Hiç tereddütünüz olmasın, CHP’den..
AİHM’de başörtüye yasak kararı çıkmasının bir numaralı faili Rıza Türmen hangi partiden aday?
O da CHP’den..
İşte bu tablodaki CHP’li kadrolaşmayı kıran, bir dizi adımlar atıldı, son bir yıl içinde.
Bu adımlar için, CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hesabını soracağız” dese, anlarım..
Adam kadrolaştığı yargıdan, kapı dışarı edilmiş. Sandıktan alamadığı gücü, yargıdaki adamları sayesinde kullanıyordu. “Tabii ki bu gücün kırılmasına karşı çıkacak” derim..
Ama itiraz CHP’den ziyade, MHP’den geldi..
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, muhafazakar insanların ağırlıkla yaşadığı Kütahya’da yaptığı konuşmada, “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştirip yeni üyeler atamak suretiyle oradan da Yargıtay, Danıştay ve diğer mahkemeleri kendi yandaşlarına müsait hale getirebilecek bir atama zinciri başlatıyorlar” demiş.
CHP’li HSYK Başkanvekili’nin yerine, muhafazakar bir hukukçunun gelmesine, MHP GenelBaşkanı Devlet Bahçeli karşı çıkmış..
Sadece karşı çıkmamış, bir de meydan okumuş: “Ne yaparsan yap, hangi üyeyi atarsan ata, hangi kurumu nasıl değiştirirsen değiştir ama bir gün Cenab-ı Allah nasip eder, MHP iktidar olursa bunların alayının hesabını soracak.”
Vay canına, vay!
CHP’den aday olan Kadir Özbek’in, HSYK’dan postalanmasının hesabını, MHP soracakmış!
Ayan beyan işlediği suçlara rağmen Yargıtay’da korunan İlhan Cihaner, önceki gün bir televizyon kanalında, “Ülkedeki tüm sorunların temelinde Ülkü Ocakları, Komünizmle mücadele dernekleri ve MTTB vardır” diyordu..
Bu adam da CHP’den aday oldu. Olmak zorunda kaldı. Çünkü dokunulmazlık zırhına bürünmezse, cezaevine girmesi yakındır.
Ülkücüleri düşman gözüyle gören savcı Cihaner’in başına gelenlerin de hesabını, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli soracakmış!
Vay halimize vay!
Türkiye’deki başörtü yasağının sona ermesi için yıllarca umut olarak görülen AİHM’de, yasak lehine çıkan kararın bir numaralı faili Rıza Türmen, görev süresinin hükümet tarafından uzatılmasını beklerken, havasını almıştı.. Şimdi CHP’den aday oldu.
MHP, bunun da hesabını soracakmış!
Vay halimize vay!

Ben bu meydan okuma sonrasında, merak ediyorum, DevletBahçeli kendisini, CHP Genel Başkanı mı sanıyor?

Değilse, bu ne saçmalık, bu ne çelişkidir böyle?