Açılım ve Devlet!
Birileri samimi veya gayri samimi akan kan dursun, Kürt sorunu bitsin dedi kıyamet koptu. Daha içeriği açıklanmayan paket devleti böldü! Kanın akması dursun diyenler Vatan haini! Devlet başkanı Bizans tekfuru! oldu.
Öncelikle benim anlayışım ve gördüğüm kadarı ile Türkiye’de bir Kürt sorunu yok, pkk terörü ve özgürlüklerin kısıtlanma sorunu var.
Yani yalnız o bölgede sorun yok. o bölgede de diğer bölgelerde olduğu gibi büyük bir sorun var ve mutlaka çözülmeli.
Sorun nedir denilip tek kelime ile izah etmek gerekirse; Devlet Millet kaynaşmasının olmaması, Milletin hizmetinde olması gereken Devletin kendini Milletin efendisi olarak görmesi ve ekserisini hayali iç düşman olarak addedip ona göre refleks geliştirmesi, çoğu zamanda bu refleksinden dolayı yaptığı icraatlarda hukuk dışına çıkmasıdır.
Bu iç düşman bazı zaman Kürtler oldu dağları bombalandı, köyler boşaltıldı,.Zaman zaman Türkçüler oldu, Tabutluklara konuldu. Zaman geldi Milletin Meclisi yani Milli İrade oldu Başbakan, bakan asıldı. Gün geldi komünizm oldu Gezmişler asıldı. Olmadı tüm düşünen, beyin yoran bir nesil oldu, Eylülü kara yapan kara kişiler tüm gençliği zindanlara doldurup işkencelerden geçirdi, birçok fidanı astı. Olmadı yine olmadı bu sefer kesin düşman tespit edildi İSLAM, pardon irtica. Ve 28 Şubat süreci içerisinde on binlerce İnançlı insan sistemin dışına atıldı.
Anlayacağımız güzel Türkiye’min Sorunu Kürt sorunu değil bir zihniyet sorunu, bir anayasal sorun.
Üstelik bir Hak ihlali yapılıyorsa bu Kürt ve Alevi den çok Sünni Müslüman’a yapılıyor.
Bay Baykal Türkiye’de huzur istemeyebilir, akan kan dursun istemeyebilir, Türkiye’nin güçlü ve istikrarlı olması işine gelmeyebilir. Milletin Hür iradesi ile iktidar olamayacaklarını bildikleri için her zaman sığ kişilerle dirsek temasında, demokrasi ve özgürlüklerin karşısında Ülkenin gelişmesi ve normalleşmesine engel olabilir, bunu asli görevi sayabilir.
Ancak MHP ve Sayın Bahçeli bunların tam zıttı, Ülkenin Birlik ve Beraberliği, Huzur ve Kardeşliğin Tesisi, Türkiye ve Türk Milletinin Lider Ülke ve Millet olmasını istemeli değil mi? Türk Milliyetçiliği ve MHP misyonu bunu gerektirmiyor mu?
Birilerinin Kürt birilerinin demokrasi açılımı dediği bir süreçte istemeyiz, Vatanı böldürmeyeceğiz diyerek (ki kaygılarında haklıdır) hançeresi yırtılırcasına bağırıp ve her türlü diyaloga kapılarını kapatmaktansa bu süreçte Türk Milliyetçilerini ve Türk Milletinin hassasiyetleri, kırmızı çizgilerini belirleyip sürece pozitif katkı sağlasa daha iyi olmaz mı?
Hiç olmazsa Türk Ocağından örnek alamaz mı?
Akan kanın durması en çok Türk Milliyetçilerini sevindirir.
Birlik ve Huzur Türk Milliyetçilerini sevindirir, Bizi Lider Ülke yapar buda en çok vatan hainleri ve Düşmanlarımızı üzer.
Sayın Bahçeli ve MHP sözcüleri bu süreçte daha dikkatli davranmak zorunda, Dün Ecevit’in karşısında gösterdiği Devlet terbiyesi ve saygıyı şimdilerde aynı devletin başkanlarına göstermek durumundadır.
Dün ülkeyi kutuplaştıran, kamusal alanlar icat eden, af ettiği yüzlerce teröristin Kahraman askerlerimizce gebertildiği aşikâr olan, Sezer’e gösterdiği asgari saygıyı Sayın Gül’e göstermek zorundadır. Sezer’e CHP nin C.başkanı demeyen, Sayın Gül’e AKP nin Cumhurbaşkanı dememelidir.
Böyle davranmaya devam ederse birileri de çıkar, belgeleri ile yaşanan süreci Milletin gözü önüne serer.
Bir başkası da Sayın Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu MHP den niye ayrılmıştı, acaba pkk lıların iktidar olmasına güvenoyu vermediği için mi diye sorabilir.
Ve bu gibi sorularda çoğaltılabilir.
Dün 28 Şubat sürecinde onca İnançlı insan mağdur olup, manevi işkencelere, fişlenmelere işten atılmalara maruz kalırken, kuran kursları yasaklanır, camiye gidenler bile fişlenirken,, kanunsuz başörtüsü yasağı ülke genelinde uygulanmaya konulurken birçok antidemokratik yasak ve uygulamalar yapılırken susanların bugün bu derece yüksek sesle haykırmaları düşündürücü değimli?
Bu süreç iyi kullanılmalı özellikle MHP bu süreci iyi yönetmelidir.
Bu MHP için tarihi bir görev, Beklide Türk Milliyetçilerini, Ülkücülerini, Türk milletini MHP ile birleştirecek, barıştıracak tarihi bir fırsattır.
Nasıl mı?
Gayet Basit. İktidar buna Kürt açılımı değil, Demokrasi ve Barış açılımı demiyor mu?
O zaman Sayın Bahçeli iktidarı masanın ortasına çeksin, kenarda tutmasın, sözünü tutmaya ve bunu gerçek bir demokrasi açılımına zorlasın.
Mademki Kürt açılımı değil, demokratik açılım o zaman sivil ve demokratik bir anayasa yapın, başörtüsü zulmünü kaldırın, yargı reformunu yaptırın, HSYK ve AYMN nin yapısını demokratik hale getirtin, YAŞ kararlarını ve HSYK kararlarına yargı yolunu açın, Askeri Yargıtayı kaldırın, Kuran kursu yasağını kaldırın. Bunlar gibi birçok Demokratik açılımı yapın, yaptırtın ki Güzel Ülkemin azgelişmişlik zincirini kırarak tarihe geçin.
Yoksa Türk Milleti bu haklara layık değil mi?
İstemezük demekle, bağırıp çağırmakla, CHP gibi asker üzerinden Siyaset yapmakla Türkiye yılların problemlerini çözemez ki.
O siyaset ve askeri mücadele ki 25–30 yıldır onca iktidar değişmesine rağmen bir avuç pkk lı haydutla başa çıkamayıp veya çıkmayıp, şimdi Türkiye Cumhuriyeti Devletini güçsüz bırakarak, onuru ve kırmızı çizgilerinden belki de taviz vermek zorunda bırakılarak çözüme zorlanmakta.
Sayın Bahçeli şimdilerde kükrediği gibi, aynı zamanda askere de, darbe günlükleri, e muhtıralar, post modern darbeler veya başörtüsü ile uğraşacağına asli görevini kibarca hatırlatsa, pkk terörüne odaklandırsa olmaz mıydı?
Bugün terörün bitirilmesine kızdığının yarısını, dün onca Şehit verilirken, Birinci tehlike İrticadır! Safsatası kararını alan MGK, yani o zamanki asker ve siyasilere niye göstermedi?
Şimdi daha sivil olan MGK dan aynı derece bildiriler bekleyen partiler ne derece demokratik olabilir. Bumudur çözüme katkı?
Pkk ve onun uzantısı partiyi çok fazla önemsemiyorum. Onların amaçları bölmek parçalamak olabilir. Ancak devlet erki teröristle sade vatandaşı ayırıp, mazluma Yunus Zalime Yavuz oldukça, Adalet dağıtıp, mazlum halkı pkk nin zulmü ve güdümünden kurtarır, onların istismar silahlarını da ellerinden alırsa, ortak paydamız İslam’ın Nuru ile de o diyarları aydınlatırsa çok kısa zamanda barış ve kardeşlik gelir.
Ancak Sayın Bahçeli tarihi bir görev ve sorumluluk içerisindedir.
CHP nin peşini bırakıp hem askere hem iktidara görevini hatırlatmak, Milli Birlik ve Beraberliğimize halel getirmeyecek, kardeşlik ve huzuru tesis edecek Demokratik açılıma ama gerçek bir demokratik açılıma destek vermek, Kürt ve Alevi kardeşlerimizin olduğu gibi Sünni vatandaşlarında hak ve menfaatlerini koruyacak şekilde ayarlattırmak durumundadır.
Siyaset Sorun üretme değil, çözüm üretme sanatıdır.
Milleti dağa davet ederek sorun çözülmez. Dün olduğu gibi yarında sistemin işi bitince Mamaklara, C5 lere doldururlar.
Balkondan seyretmeyelim ama göz göre görede oyuna gelmeyelim.
Zaman bağırmak, köprüleri atmak zamanı değil, bilakis oturup Türk Milletinin sesi ve Vicdanı olma zamanıdır.
Yavuz Kaya
27–08–2009