HEPİMİZ BİR KİLİMİN DESENLERİYİZ, SİZİ BİR BÜYÜK BİRLİĞE ÇAĞIRIYORUM.. Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet ve adım MÜSLÜMAN TÜRK BENİM..
   
  Yavuz Kaya
  Yorumum ve ÜLKÜCÜLÜK
 
"Bu ülkücü görüşmü,ulusalcı çizgimi;
 
Ergenekonu küçümseyip,deniz feneri davasına sarılmakmı ülkücülük,chp den milletvekili olan,dinde hertürlü fitnefesat çıkaran hiçbir muteber Din Aliminin tasvip etmediği y.n ye sahip çıkmakmı ülkücülük,AYM nin durumu belli olduğuna göre odak olma hikayesine sarılmakmı ülkücülük ,aynı gerkçelerle BBP de odak deyilmidir?aynı şeyleri chp lilerde söylemiyormu?Bumu Ülkü!,bumu Ülkü devliği! Gerçek Ülkü devleri böylemi düşünüyor.sırf Rahmetli Başbuğun oğlu olduğu için eyer yaparsa yaptığı ahlak dışılığı tasvip etmekmidir Ülkücülük!Bu tür yorum ve yazılarla davamıza hizmetmi ediyoruz yoksa….
 
   Hukuk devletimi dediniz…
 
Maalesef tuz kokmuş durumda.Türkiyede hukuk güçlülerin hukuku. Chp milletvekiline “ki onunda bunlardan farkı yok” verilmeyen izin tsk ya veriliyor,chp ve bay KALa işlemeyn hukuk RP ye uygulanıyor,yarsava uygulanmayan çürük,demirtaşa uygulanıyor,çoğaltabildiğin kadar çoğalt.kim inanır hukuk devletine.birde tsk nın darbecileri ziyareti tam bir en hafif deyimi ile görevi kötüye kullanmak.asker bu tür darbeci,hukuk dışına çıkan safraları temizleyip TSK nın güvenilirliğini sağlaması gerekirken ben bunun içindeyim diyor,güven ve itibar kaybediyor ve hatta yetinmiyor 28 şubat zulmü devam edecek diyor.başbakanda bunları yeni atadı ve hala görevden almıyor.işte size demokrasi,hukuk,insan hakları." (Bir yazıya Yorumum)
 
Ve Cevabı  Makale şeklindeki yazısı;
Zahmet edip yazılarımızı okumakla zaman kaybeden dostlarımıza müteşekkiriz elbette. Tebriklerden ziyâde tenkitler, bizlerin kırbacımız olur! Bu tür tenkitlere artık cevap vermeme gerek kalmaz zannediyordum.
Çünkü; "Ne kadar bilirseniz bilin, anlatacağınız karşınızdakinin anlayacağı kadardır." diye Hz. Mevlâna'nın tarifi hep aklımızdadır. Yine de tekraren bir açıklama yapmak zorunda kaldım. Tekrar gibi algılayacak Dostlardan defaetle özür dilerim.

"(Uçucunun Alaca Karanlığı- Tayyarın Şafağı) başlıklı yazıma bir Dostumuz, tenkid göndermişler sağ olsunlar.
 
"Bu ülkücü görüş mü, ulusalcı çizgimi; Ergenekonu küçümseyip, deniz feneri davasına sarılmak mı ülkücülük? chp den milletvekili olan, dinde hertürlü fitne fesat çıkaran hiçbir muteber Din Aliminin tasvip etmediği y.n ye sahip çıkmakmı ülkücülük, aym nin durumu belli olduğuna göre odak olma hikayesine sarılmakmı ülkücülük , aynı gerkçelerle BBP de odak deyilmidir? aynı şeyleri chp lilerde söylemiyormu?Bumu Ülkü!, bumu Ülkü devliği! Gerçek Ülkü devleri böylemi düşünüyor. sırf Rahmetli Başbuğun oğlu olduğu için eyer yaparsa yaptığı ahlak dışılığı tasvip etmekmidir Ülkücülük! Bu tür yorum ve yazılarla davamıza hizmetmi ediyoruz yoksa..." deyivermiş bu aslan Ülküdaşım!... Yoruma müdahele etmemek için imlası, noktası ve virgülüyle aynen kopyaladım!

İsmini vermediği için bildiğim ve açıklamayacağım ama; "balvana08 " mahlâsıyla yazan bu aslan Kardeşime; taraftarlıkla ülküdaşlığı karıştırdığını hatırlattıktan sonra, lütfen taraftarlığı da AKP'li Dolma Kalemler'den öğrenmesini tavsiye ederim!... Meselâ sıkı bir AKP taraftarı olan Serdar Arseven'in; bir yazısına "Ben Isırırım Ama Köpeklerin Yalamasına Bile Müsaade Etmem" başlığını kullanabildiğini, "Önyargılıyım. İtham Müslüman’a yönelikse ‘iftira’ derim, kafire yönelikse ‘doğru’ derim." dediğinden haberdar mıdır? Haberdarsa her halde alkışlıyordur! Çünkü taraftarlık budur ve erkekçe bir taraftarlıktır! Arseven, taraftar olduğunu ve taraftarlığından da asla gocunmadığını söyleyebilecek cesur birisi!... Yaptığının doğruluğu, yanlışlığı ayrı bir sohbet konusu!...

Gelelim "balvana08" mahlaslı kardeşimize ve onun gibi düşünenlere!...

Bir kaç kere; "Debisi düşük iki DB"den biri olan Devlet Bahçeli ile aynı fikrî sıfattan Allah'a sığınırım demiştim! Bunu açıklamadan önce de; bir zamanlar "Senin katilin, benim katilim yarıştırdık! Sonra senin hırsızın, benim hırsızım yarışı başladı! Korkarım senin hainin, benim hainim yarışı dönemine giriyoruz!" diye ironik sitemimi etmiştim!

Bismillah'la başlayıp, Allah Rızası yalvarmalarıyla inançlı kardeşlerimizi söyüşleyenlere; aferin diyerek, göz yumarak saldırmamak mı ülkücülük? Bırak ülkücülüğü, bu mu Müslümanlık, insanlık, erkeklik, mertlik, delikanlılık? Avrupa'da bu Bismillah'la başlayıp, Allah Rızası yalvarmalarıyla kandırılan hiç bir kardeşimiz, davacı da olamayacaklar biliyor musunuz? Çünkü davacı olurlarsa Alman hukuku, Deniz Feneri'ne verdiği parayı neden Alman makamlarına bildirmedin diye o kardeşlerimizi yargılayacak! Böylesi samimi müslüman ve milliyetçi kardeşlerimizi soyanlara destek vermek mi ülkücülük?

Şemdinli'de; devlet adına verilen görevleri yapan insanları bölücülerin, hainlerin, işbirlikçilerin, AB'ci veya ABD'cilerin, yani Haçlı'ların isteği doğrultusunda yargılatmaya kalkan savcıya sahip çıkmak mı ülkücülük, milliyetçilik?
 
Cumhuriyete ve Türk Milliyetçiliğine açıkça bir komplo olan, "Ümraniye Bombaları" diye başlatılıp sonra çok bilinerek "Ergenekon"laştırılan ve ne olduğunu artık hazırlayanların da bilmediği bir dosyalar kirliliğinden hareketle "Deniz Feneri"cileşmek dolayısıyla AKP'lileşmek mi Ülkücülük? İmralı Mahkûmu ile aynı söylemleri paylaşarak; "Farklılıkların farkında olarak ülke yönetimi", "Toplumsal Dayanışmanın Siyasal İz düşümü" , "Çiçek Bahçesi" ve "halklar", bir il başkanına; "Git Kürtçe oy topla." talimatı vererek Türkçe'nin bütünlüğünü tehlikeye sokarak bölünmeyi tetiklemek mi ülkücülük?

Hangi taşı kaldırsan altından çıkan "Doğu DERİNÇEK" ve Yalçın KÜÇÜK'leri kıskandıracak bir söylemle; "Gel Hasip! Meclisin renklerini tamamlayalım." diyenlerin taraftarlığını yapmak mı ülkücülük?

Gidin işinize Kardeşim!...

Ve sapla samanı asla birbirine karıştırmayın! Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nun söyleme cesâretini gösterdiği hangi çözümü uygulamış ki AKP; siz bu eğilmez "Dâvâ Adamı"nı, odak olmada AKP'ye benzetiyorsunuz? "Diyarbakır'da yargılar, Habur'da asarım!" diye kükreyen Muhsin Yazıcıoğlu'nu siz kimlere benzetmeye çalışıyorsunuz?

Sizler; kaş yapayım derken göz çıkarmayı maharet sayanlardan mısınız?! Hangi AKP'li veya daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan ne zaman "Türk'üm." demiştir? Muhsin Yazıcıoğlu'nun; "Ben Türk'üm, Türk devletsiz olmaaaaz!" diye haykırırken yerinden fırlayacak gibi olan ciğerlerini, hissedebiliyor musunuz?

Diğer bir konu; hangi dini yetkinizle, hangi basılı dinî makaleniz veya kitabınızla Yaşar Nuri Öztürk'ü; "Dinde fitne fesat çıkarmak"la itham ediyorsunuz? İnsaf dinin yarısıdır Müslüman! Ben sayısız defa, ulemaya seslenerek; "Allah rızası için bir araya gelelim! Siz gelmezseniz bir araya gelin beni çağırın! Nereye derseniz gelirim! Bu meseleleri Allah'ın buyurduğu gibi İslâm dünyasına anlatalım." diye televizyonlardan seslendiğini, ve yazdığını hatırlıyorum. Hangi muteber din alimi; bu davetlere cevap verdi veya bir şura toplayarak Yaşar Nuri'yi sigaya çekme yüreğini gösterebildi?

Şunu ısrarla söylerim; "Dünyanın en güçlü adamı dahi olsa bir insan, yanlış saftaysa yanlış tarifi alır." Yaşar Nuri Öztürk, tarihi bir hata ile CHP'de saf tutarak bir tarif aldı! Ama bu tarif, yanlış siyaset tarifidir! Yaşar Nuri Öztürk'ün müktesebatına ve ilmine şahsen şapka çıkaranlardanım...

Muhsin Yazıcıoğlu Başkanım'a ve izniyle Dostum'a; "Oğlun Furkan'da seni terk etse ben terk etmeyeceğim." sözünü verdiğimde bütün kalbimle söyledim. Aynı karardayım ve ikimiz arasındaki bu kavilleşmeyi çok utanarak ama zamanlaması doğrudur düşüncesiyle açıklıyorum... Çünkü ben Yazıcıoğlu gibi bir karakter abidesinin asla, Arseven mantıklı taraftarlar gibi olamayacağına iman etmişim!

Yazıcıoğlu'nun asla; milletine, mukaddeslerine ve devletine zarar verecek her hangi bir davranışın yanında olabileceğine rüyamda bile ihtimal vermem. Muhsin Yazıcıoğlu'nun her hangi bir ülkücüyü, her hangi bir meselesinde desteksiz bıraktığını duymadım, duymayacağımı da biliyorum.

Bütün bu tarif ve açıklamalarımdan sonra; yaptıklarımı, bir Müslüman Türk'ün açıklamaları olarak hazmedemeyip; bilmem ulusalcı, bilmem şucu-bucu yakıştırmaları yapan taraftarlara, "Aynaya bakarak kendinizi tarif ettiğinizin bile farkında değilsiniz!" diyerek acırım...

"Türk'ü, Türkiye'yi, Türk Yurtlarını, Türk Milleti'ni, Türk Milletinin mukaddeslerini, Atatürk'ü, Atatürk kazanım ve emanetlerini, Başbuğ Türkeş'i ve emânetlerini seven herkesi sever; sevmeyenleri ise otomatikman hasım ilan ederim!..." diye tavrımı deklare edeli yıllar oldu!...

Arada bir fincancı katırlarını ürkütmezsem de canıma can demem!...

"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."

TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN...
Selâm, sevgi, dua


Tekraren Eleştiriye Cevabım:
 
Yanlış anlaşılmalar için Üzgünüm. BALVANA08;
 
Sanırım benden büyük olan, bilgi bakımından, davaya hizmet bakımından mutlaka büyük olan Kıymetli büyüğüm lütfetmiş belki biraz alınganlıkta göstererek yapmış olduğum eleştiriyi konu edinerek bir yazı kaleme almış. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki kendisini veya bir başkasını kırıcı veya yaralayıcı hiçbir amacım olamaz, eyer böyle algılandıysam Sayın Aslan başta olmak üzere tüm gönüldaşlarımdan özür dilerim.
 
Ancak yazısında katılmayacağım ve özellikle yanlış anlaşılmalara sebebiyet verilecek yer yer ishtiza şeklinde algılanacak birkaç konuyu aydınlatmak ihtiyacı duydum. Umarım sevgili site yöneticileri cevap hakkımıda gözeterek bu yazımı yayınlama nezaketini gösterirler, sonrada zahmetten ziyade zaman kaybetmemek için Sayın Aslanın yazılarını okumayacağım ve dilerlerse bu sitede hiçbir eleştirel yazı yazmam ve site üyeliğimden affımı isterim. Bazı arkadaşlarımızın yazılarını çok beğenmiş ve âcizane teşekkür de ederek de katkı sağlamaya çalışmıştım. Ancak Sayın. Aslanın yazısına katılmadığım için eleştirel yorum yapmıştım. Yorumum çok kısa olduğu ve de gerekli olmadığı için isim yazmayıp detaya girmemiştim. Sayın büyüğüm “İsmini vermediği için bildiğim ve açıklamayacağım ama "balvana08 " mahlâsıyla yazan bu aslan Kardeşime; taraftarlıkla ülküdaşlığı karıştırdığını hatırlattıktan sonra, lütfen taraftarlığı da AKP'li Dolma Kalemlerden öğrenmesini tavsiye ederim!” diyerek sanki ismimi saklıyormuşum gibi bir intibaya sebebiyet verilmiş gibi algıladığım! için, tavsiyesine de elbette teşekkür! Ederek, öncelikle Kimliğimi de belirterek bu yazıyı yazma ihtiyacı hâsıl oldu. Çok Şükür bu yaşa kadar ismimizi saklama ihtiyacı duymadığımız gibi İsmimizin ve Fikirlerimiz inde arkasında olduk. Elbette “İlim Müminin yitiğidir, nerde bulursa onu alır” emri mucibince tavsiyesine kulak vereceyim, ancak şunu belirtmeliyim ki Sayın Aslan gibi düşünmeyen binlerce Ülkücü vardır ve biliyorum ki var. Peki hepsini akp veya mhp yemi gönderelim, yoksa Sayın Aslanında yazılarına gelen yorumlardan özeleştiri yaparak bende hata yapabilirim diye düşünebilirimi? Acaba Hz.Mevlanadan alıntı yaptığı muhteşem söz yalnız bizim içinmi geçerli. Burada eleştirel yazı yazdığım için akp salık veriliyor ancak ben Büyük Birlik Partisi kurulduğu günden, mhp K.Ören ilçe yönetim kurulundan hiç düşünmeden istifa edip BBP için bizzat ve bilfiil çalıştım ve o günden beride asla bir başka parti ve Lidere Meyletmeden, menfaat veya çıkar ilişkileri gözetmeden, hiç etiket yapma ihtiyacı duymadan, bir Büyük davanın küçük bir ferdi ve basit bir üyesi olarak, mensubiyet duygusu içerisinde, kendi çapında faaliyetimi sürdürdüm. Birilerinin beni başka bir partiye yollaması ile gidecekte deyilim. Ancak eyer duruşum Ülkücü harekete zarar verecek bir konumda ise yetkili organların emri ile gereken yapılır.
 
 Sayın büyüğüm yazının başında “deyivermiş bu aslan Ülküdaşım!..” diyerek okuyana Ülkücülüğüm sanki küçük görülüyormuş gibi bir intiba uyandırılmış. Evet, eleştirimi beğenmeyebilir, fikrimi kabulde etmeyebilir, bende bu konudaki değerli fikirlerini kabul etmedim zaten. Ancak asla küçük görmedim ve saygıda duyduğum ve yoruma da açık olduğu için Ülkücü görüş çerçevesinde eleştiri yaptım. Ülkücülüğü tartışmadım ve bu görüşlerin Ülkücü harekete faydası mı var zararımı ve Ülkücü görüş bumu diye sordum. Peki, benim Ülkücü görüşten anladığım ne? Kimdir Ülkücü? Elbette bu kadar değerli, muhterem gönüldaşlarımın yanında ülkücülüğü tanımlamak haddim değil. Kıymetli gönüldaşlarımın affına sığınarak benim anladığım Ülkücülüğü konunun önemine binaen yazmakta fayda umuyorum. Birilerine göre yanlış olabilir, ancak bu benim anladığım Ülkücülük.

Ülkücülük;
 Daha doğru deyimle Türk-İslam Ülkücüsünün davası kuru cihangirlik davası olmayıp Nizamı âlem için İlayı Kelimetullah davasıdır.
 Ülkücü, İslami hayat nizamı olarak seçen, bu nizamı tavizsiz bir şekilde yasamaya çalışandır.
Ülkücü, Türk’ lük gurur ve Şuurunu İslam Ahlak ve Faziletiyle bütünleştirendir.
Ülkücü,Günü birlik siyasi çıkar ve menfaatleri düşünmeden, Milletini gelecek yüzyıllara taşıyacak feraset ve hazırlık içinde olandır,
Ülkücü ,Faşizmin ayak sesi ile değil, İslam’ın Ezan sesiyle gelen ve Bayrak İnmez, Ezan susmaz diyerek kendini düşünmeden toprağın kara bağrına atandır.
Ülkücü; Allah Rızası için seven, Allah Rızası için Düşman olan, Allah Rızası için savaşan, Allah'ın rızasına koşan, kahramandır.
Ülkücü, Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmayan, davasından taviz vermeyen, korkaklığı,
pısırıklığı, nemelazımcılığı haya eden, Kibir ve Enaniyet zincirlerini kırıp Birlik için çalışandır.
Ülkücü, Zalim sultana karşı Cihat edendir.
Ülkücü; Rehberi Kuran, hedefi Turan olan, Bu ülkü çerçevesinde Liderine, ocağına, fikir sistemine bağlı, tefrikaya çanak tutmayandır.
Buna birçok ilaveler yapılabilir, ancak benim anladığım ve 35–40 yıldır peşinden koştuğum Ülküm budur. Ben yıllarca bu davanın Mücadelesini yapmaya çalıştığım gibi binlercesinin de bu uğurda Şehit ve Mağdur olduklarını biliyor ve Allah için şahidim. Ben bu anlamda elbette Ülkücü deyilim, olamadım. Nerde o mutluluk. O şeref. Ülkücülük bir büyük Hedef. Ancak Ülkücü olmaya çalışan biriyim. O yolun yolcusu bile olabilirsem ne mutlu bana. Bu duygularımla birlikte kimsenin de Ülkücülüğümüzü ve samimiyetimizi sorgulayıp istihza etmesini kabul etmiyorum.
Mhp ve akp ile ilgili yaptığınız yorumlar katılırım, benimle ne ilgisi var anlamadım. Ancak Deniz Fenerine veryansın edilip, Ergenekon Terör örgütüne sahip çıkmanın yanlışlığını kendime göre izah ettim, katılmayabilirsiniz. Ancak şunu tekrar izah etmek isterim ki suçlular elbette cezasını çekmeli ve bu bir yardım kuruluşu ise ve Milletin hayır paralarını zimmetine geçiriyorsa kat be kat çekmeli. Ancak bu öyle bir ayarlanmalı ki chp gibi yıkıcı fitne ve fesada sebebiyet vermeden, Milletin yardım ve dayanışma duyguları, Dini İnanç ve hassasiyetler rencide edilmeden suçlular cımbızla çekilir gibi ayıklanıp cezalanmalı. Komple bir hayır kurumu ve kurumları töhmet altına alınmamalı. "Ey iman edenler! Size bir fasık haber getirdiğinde durup gerçeği araştırın Yoksa istemeden insanların hukukuna tecavüz eder ve sonra yaptığınızdan pişmanlık duyarsınız." (49.6). chp nin fitne ve iftiraları dururken ve ölçümüzde bu Ayeti Kerime olduğun göre bunu dilemek akp lilik mi?
 
Ergenekon Terör örgütünü ciddi bulmuyorsunuz, olabilir. Benim söylediğim Baykal avukatlığını yapıyor, kendi ifadesi ile. Sizde zaten perinçek,ve küçük lerden bahsederek aslında bu ilişkilerin kirliliğine değiniyorsunuz. Ancak bence bu terör örgütü yalnızca yakalananlar değil, muvazzaf uzantılarda temizlenmeli devlet, bu çetelerden arındırılmalı. Savcılar tavırları yanlış olabilir, bilmiyorum hukukçu deyilim. Ancak devlet çete oluşturmaz, halkını korkutmak için sağa sola bomba atmaz. Biliyoruz ki bu mağduriyeti en çok biz Ülkücüler çekti. Hukuk kuralları içerisinde adil ve çifte standarttan uzak devlet ciddiyeti ve vakarı içinde yargılanmalı. Malum darbeciler yargılansın diye iddianame hazırlayan savcı da tuk aka ama alman savcı baş tacı. Ben kabul etmiyorum. Başkasını bilmem.
 
Y.n hakkındaki görüşüm aynen devam ediyor, bu benimde değil Feraset sahibi Türk Milletinin hem fikir olduğu görüştür. İlim yüklü olabilir ancak benim ve Milletin yargısı değişmeyecektir. siz elbette sevip takdir edebilirsiniz ancak benim o zatı sevmemem Ülkücülüğüme halel getirmez sanırım.
 
Ancak tüm bunlardan dışarı Sayın Muhsin Başkanımı bir başkası ile kıyaslıyormuş intibaı verilmiş ki bu nerden icap etmiş, nasıl böyle bir yargıya varılmış anlamam mümkün değil. Ben Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nu kimseye benzetmediğim ve Davasına, Samimiyetine, İlkeli duruşuna, Adamalığına, Beyefendiliğine, davasından taviz vermediğine inandığım için Onunla birlikte mhp den ayrıldım ve bugüne kadarda BBP si üyesiyim. Belki Sayın Genel Başkanımın yakınında olamayabilirim veya dostu da olmayabilirim. Ancak fikirleri fikirlerimdir ve duruşu duruşumdur. Gelelim yarın odak olabilme noktasına. Dün Rahmetli Adnan Menderes odaktı, Sonra Erbakan, Demirel ve Rahmetli Türkeş’te odaktı. Bugün 27 Mayısa devrim diyen, Dün Rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti beyefendiye “Öküz Anadolulu bu memlekete komünizm gelecekse de Milliyetçilik gelecekse de biz getiririz, sen git çiftçilik yap, askere çağırdığımız zaman askere gel senin görevin bu” diyen Zihniyet yarın BBP nide odak yapacaklardır. Onun için bu zihniyetle mücadele yapmak gerek ve Sayın Genel başkanımda bunu yapıyor zaten. Bunu başka türlü yorumlayıp Muhsin Beyi biriyle kıyaslamak benim hakkımda haddimde değil. Muhsin Başkan hakkında yaptığınız doğru ve güzel değerlendirmelere canı gönülden katılıyor, ancak benim odak olma endişesindeki sözümü anladığınız manayada bir anlam veremiyorum.
Eyer ifadem böyle anlaşılmışsa bu benim cahilliğimdir, herkesten özür dilerim, ancak asla böyle bir manada konuşmam ve hattı zatında ifademden de bu mana çıkmaz. Bu gün BBP iktidar olamıyorsa malum odakların çalışmaları ve Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun davasından taviz vermeden, Halkın temiz ve güzel oyları ile yalnızca onlara Minnet borcu olarak gelip, yalnızca Millete hizmet etmek istemesinden değil mi ? Sayın Genel Başkanım eyer gerekli yerlere taviz verse idi şimdi Başbakan olamazımıydı? Ancak yarın eyer Allah nasip eder Milletin oyları ile iktidar olursak aynı tezgâh ve ayak oyunları dönmeyecek mi? Elbette dönecek. Ben bunu anlatmak istedim. Ancak şunu da biliyorum ki Sayın Muhsin Yazıcıoğlu Sayın Erdoğan değil ve Teşkilatıda akp teşkilatı deyil. Elbette gereken önlemler alınacaktır, Tayip Beye yapılan Sayın Genel Başkanıma yapılamayacaktır. Ancak şu bilinmelidir ki her türlü fitne fesat çıkarılmaya çalışılacaktır.
 
Kendimi birazcık ifade etmeye çalıştım. Eyer birilerini kırıp üzülmesine sebebiyet verdimse tekrar özür dilerim. Ancak şuda tekraren bilinmeli ki benim ürkecek katırlarım, kırılacak fincanım ve böyle bir endişem yok. Benim sıkıntım ve üzüntüm mhp de yapıldığını düşündüğüm Ülkücü hareketin fikri mecrasının değişiyor olma endişesi? Varmı MHP yönetiminde Ülkücü kaygı, hassasiyet. Eğer olsaydı niye ter döktüğümüz, can verdiğimiz, ocağımızdan kanlı gözyaşı dökerek ayrıldık veya niye şimdi Birlik olmayalım. .beni kaygı ve üzüntüye düşüren Acaba bu durum biz dede yaşanırmı endişesi. Çünkü Biz %1-2 lerde kalmış bile olsak Sayın Muhsin Başkanmın sayesinde Ülkücü olarak kaldık ve Allah Aşkına Ülkücü kalmaya devam edelim. Ülkücülüğü yeni nesile doğru anlatalım. Benim bir başka hassasiyetim de doğruları anlatmak, Milletin önünde küçük siyasi hesaplar uğruna inanılırlığımızı ve güvenilirliğimizi kaybetmemek. Bu kutsal Davanın binlerce Şehit ve Mağdurları var. Binlerce Fidanımız Nizam-ı Alem diyerek ,İlayı Kelimetullah diyerek, Bayrak İnmez Ezan Susmaz diyerek,Kanımız aksada Zafer İslamın diyerek düşünmeden Şehit oldular. Benim davam onların davası, benim hassasiyetim onların hassasiyeti. Bu hassasiyetimi ifade ederken becerememiş, yanlış ifade etmiş birilerini kırmış olabilirim. Onun için binlerce özür dilerim. Ancak asla davamdan ve Fikirlerimden vaz geçmem. Yanlışım varsa elbette düzeltir ve kendimi muhasebeye çekerim. Ancak Hak ve Batıl davasında gücümün yettiğince hep HAKKIN yanında olacağım.
Yazımı Bir ayeti Kerimenin Meali ile bitirmek istiyorum. “Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şâhitler olun.bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adaletli olun, takvâya en çok yakın olan budur. Allah’tan korkun, çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
Saygı ve Muhabbetlerimle.
Yavuz KAYA
 
Not: Biraz önce Sayın büyüğüm Mustafa Aslan Bey Nezaket gösterip Mail yazarak "Milliyetçiyim. Ülkücüyüm. "diyen herkesi sevmekle mükellefim. Diyor, bende aynen katılıyorum Allah Razı olsun, tekrar ifade edeyim benim saygısızlık etmek gibi kastım asla olamaz ve haddimde değil. Ancak kıymetli büyüğüm böyle anlamış, belki alınganlık göstermiş. buna rağmen tevazu ve büyüklük gösterip Mailinde böyle ifade etmiş. Bu şekilde anlaşıldığı için üzüntülerimi bildirip, kendisine saygı ve hürmetlerimi arz ederken, tekrar bir yanlış anlamaya sebebiyet vermemek için bana cevaben yazmış olduğu yazının cevabını kendisine gönderiyor, benim açımdan konunun kapandığını ancak düşüncelerimin böyle olduğunu bildirmek istiyorum. Ancak bu olaydan da ders çıkararak belki daha dikkatli davranacağımı ifade etmek istiyorum. Sayın Mustafa Aslan gibi büyüklerimi tenzih ederek söylüyorum, Ülkücü kardeşlerimin, ağabilirimin sözde Ulusalcı geçinenlerin dezenformasyonuna aldanıp söylem geliştirmeleri beni fazlası ile rahatsız ve tedirgin ettiği için hassas davranmış olabilirim. Milliyetçi geçinen sitelerden yapılan yazı ve yayınlar hepimizin malumu.
Beni anlayacağınız umut ve dileği ile.
Saygılarımla…
 
   
 
BEN TÜRK’ÜM TÜRK ESİR OLMAZ. BEN TÜRK’ÜM TÜRK BAYRAKSIZ OLMAZ. BEN TÜRK’ÜM TÜRK DEVLETSİZ OLMAZ. BEN TÜRK’ÜM TÜRK HÜRRİYETSİZ OLMAZ. BEN TÜRK,ÜM TÜRK EZANSIZ OLMAZ. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol