HEPİMİZ BİR KİLİMİN DESENLERİYİZ, SİZİ BİR BÜYÜK BİRLİĞE ÇAĞIRIYORUM.. Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet ve adım MÜSLÜMAN TÜRK BENİM..
   
  Yavuz Kaya
  Syn.Başabakana mektup
 

Sayın Başbakanım;

1961 Artvin doğumlu olup 1968 den itibaren Ankara’da yaşayan, birilerinin bidon kafalı göbeğini kaşıyan adam olarak aşağıladığı, benimse mensubiyetinden onur duyduğum Müslüman Türk milletinin mensubu, İşçi emeklisi bir Anadolu evladıyım. Öncelikle 30 Mart seçimleri sonucu almış olduğunuz büyük başarı ve şer odaklarını susturmanız dan dolayı büyük mutluluk duyuyor, size, bu şer güçlere karşı göstermiş olduğunuz dirayetten ve millete de size sahip çıkmasından dolayı şükran ve minnetlerimi arz ediyorum.

Ve Size bu güncel süreçle ilgili ve aklıma takılan birkaç konuda maruzatımı arz etmek istiyorum, şöyle ki;

*Sayın Başbakanım, Cumhurbaşkanlığı yüce Makamını annenizin ak sütü gibi Hak etmenize ve seçilmenizde hiçbir engel olmamasına ve milletin size teveccüh göstereceğine emin olmama rağmen lütfen bir dönem daha Başbakanlık görevini, Millete bu makamda hizmet etme lütfunu gösteriniz. Endişemiz şudur ki, eğer siz Parti başkanlığını bırakırsanız, ben inanıyorum ki sizden sonra gelen arkadaşınızda aynı kararlılık ve iyi niyetle bu süreci sürdürse de, sizin yokluğunuzda ki ilk genel seçimde olabilecek ufak bir oy kaybı en ufak bir zafiyet hem Cumhur Başkanlığı makamını sıkıntıya sokar ve hem de bin bir çile ve zorluklarla yapılan reformlar, gelişmeler Maazallah tepe taklak olabilir. Onun için size bir vatandaşınız olarak istirhamım, ani gelişen ve su yüzüne çıkan  paralel çeteyi de göz önüne alarak, bu çeteyi ve uzantılarını devletten, yargıdan, polisten resmi kurum ve kuruluşlardan temizlemeden, yeni bir anayasa yapmadan, en azından yarı başkanlık veya olmazsa partili Cumhurbaşkanlığı sistemini getirmeden Başkanlığı bırakmamalı ve partinin dağılma riskini göz ardı etmemelisiniz. Maazallah bu hem sizin, hem size inanan yanınızda olan insanlar ve hem de Millet için onarılmaz yara ve tahribat açabilir. 3 dönem şartını kaldırıp “ki bunun için yukarıda bahsettiğim çok haklı sebep ve gerekçeleri var” Lütfen Türkiye’nin kalkınma gelişme sürecini bitirmeden Başbakanlığı bırakmayınız, Vallahi Billahi Millet, sizi seven size inanan size güvenen insanlar sizden bu fedakârlığı bekliyor…

*Sayın başbakanım, bir diğer konu doğu ve güneydoğuda aldığınız seçim sonucu ile ilgili. Her ne kadar yüksek oy alıp bazı yerlerde Başkanlığı kazansak, başarılı gözüksek, orada pkk/bdp ye karşı mücadele eden tek parti olsanız da, aynı anda bütün odaklara karşı mücadelenizin zorluğunu anlayabilsem de birkaç endişe ve düşüncemi size aktarmak isterim. Şöyle ki; oy kullanan vatandaşların özgürce oy kullanamadıkları, pkk ve silah baskısı altında oldukları, özellikle köy ve kırsalda bu konuda yoğun baskı yapıldığı hakkında yöre insanından bol şikâyet var. Bir ara topluca merkezde oy kullanma düşüncesi vardı ancak maalesef bundan vazgeçildi. Bu durum bizim daha başarılı olmamıza engel teşkil etti. Seçim sonucu çıkan olayları da düşünürsek o bölgede Belediye başkanlığını almanız Ankara İstanbul kadar önemli. O bölgede size verilen her oy Birlik ve kardeşliğe ülke bütünlüğüne verilen bir oy olarak düşünüp o bölge insanına oyuna ve kardeşliğimize sahip çıkmalıyız. O masum mazlum bölge insanını asla pkk/bdp lilerin insafına bırakmamalıyız. Çıkan olaylar bir kez daha gösterdi ki bdp samimi değil, barış ve demokrasi diye bir dertleri yok, baas rejimi gibi bir rejimle bölgeye hükmetmek istiyor. Sizin iyi niyet ve samimiyetinizi anlıyoruz, ancak o bölgede bu başkanların, bdp nin pkk nın bölge insanına tehdit şantaj ve korku ile hükmetmesi mutlaka engellemeli, size verilen her oyun devlet millet bütünlüğüne verilmiş bir oy şuuru ile o insanlara sahip çıkmalıyız. O bölgede güvenlik önlemlerini, kalekolları ihmal etmeden, korucu asker polis ve devlet millet yanlısı insanımıza sahip çıkıp, ahlaken manen ve sosyal olarak insanları yetiştirmeli,  bölgeyi pkk/ bdp insafına terk etmemeliyiz. Yani zalime Yavuz mazluma Yunus olmalı, devletin vatandaşına şefkat eli uzatılırken, zalime teröriste devletin demir yumruğu mutlaka indirilmeli, bunlarla anladığı dilden konuşulmalıdır.

*Bir güncel konuda AYM’nin twitter kararı. Sizin ve sağduyulu tüm insanların söylediği gibi AYM yetki gaspı yapmıştır, dünde yaptı yarında yapacaktır. Eğer egemenlik kayıtsız şartsız milletin diyorsak milletin egemenliğinin üzerinde bir güç olmamalı ve AYM’nin tasvip edilmeyen, milli olmayan, anayasal suç niteliği taşıyan, hak hukuk gaspı niteliğindeki kararları Cumhurbaşkanı veya Hükümet/Meclis salt çoğunluğu tarafından Millete gidilmeli yani referanduma götürülmeli, bu yol açılmalı. Ve böylece yargı vesayeti de ortadan tamamen kaldırılmış olur, düşüncesindeyim. Bir önceki konu ile birlikte düşünülürse, bu olay bile gösteriyor ki bu paralel çeteyi temizlemeden, demokratik reformlar tamamlanmadan atılabilecek her yanlış adım, en ufak bir zaafiyet sürecin ters işlemesine, Maazallah milletin ve kadronuzun mahfına sebebiyet verebilir, onun için tekrar istirham ediyorum lütfen 3 dönem şartını kaldırınız ve en az bir dönem daha Başbakanımız olarak kalınız.

*Yine bu paralel çete ve ETÖ biraz geriletildiğine göre geç bile kalınmış olan Sayın Başkan Muhsin Yazıcıoğlu cinayeti bir an önce aydınlatılmalı ve hükümetinize yöneltilen bu konuda ki haklı eleştirilerin ve haksız iftiraların önüne geçilmelidir.

*Bir konuda yine bir ara gündeme gelen ancak ses çıkmayan Yüksekokullarda güvenliğin devletin koruma memurlarına devredilmesi ve belli bir süre sınıfta kalan öğrencilerin okuldan uzaklaştırılması ve bu gibi önlemlerle üniversitelerin ıslahı ve asli görevi eğitim ve öğretime sarılması acilen sağlanmalı.

*Bir basit ve önemsiz gibi görünse de temsili olarak bana göre önemli bir konuda, seçimlerden sonra ilk geçici Meclis Başkanının en yaşlı üye yerine, en çok milletvekili çıkartan partinin en yaşlı üyesinin geçici Meclis başkanı seçilmesi. Ve böylece milletin vermediği bir yetkiyi meclis vermemiş olur ve hatta bazen darbe yanlısı, statükocu birinin geçici de olsa Meclis başkanı seçilmesi önlenmiş olur.

*Özel bir konu olsa da Emeklinin kalkınmadan pay almasının sağlanması, memur emeklisi 12 Eylül referandumu ile getirilen yasa ile sözleşmeden faydalanıyor ancak işçi emeklisi ayrı tutuldu. Emeklinin çalışanın gerisinde kalmadan aynı zammı alması ve kalkınmadan pay almasının Hak ve Adalete daha uygun olacağı kanaatindeyim.

Sayın Başbakanım, mutlaka sizlerin daha iyi ve detaylı düşündüğünüz, mutlaka plan projeleriniz olan birkaç konuda haddim olmayarak ahkâm kesip başınızı ağrıtmış olabilirim, ancak Millet böyle düşünüyor bunu acizane ancak samimiyetle birinci ağızdan duyurmak istedim, elbet başarabilmişsem. Bu yazdığım konuları dost meclislerinde sohbetlerde dile getirdiğimizde istisnasız kabul gören konulardır.  Sürçi lisan ettiysek lütfen affediniz. Arz etmek bizden takdir sizden.

En derin Saygı, hürmet ve muhabbetlerimle, Allah’a (C.C) emanet olunuz.

 

Yavuz Kaya

4 Nisan 2014

 

 
   
 
BEN TÜRK’ÜM TÜRK ESİR OLMAZ. BEN TÜRK’ÜM TÜRK BAYRAKSIZ OLMAZ. BEN TÜRK’ÜM TÜRK DEVLETSİZ OLMAZ. BEN TÜRK’ÜM TÜRK HÜRRİYETSİZ OLMAZ. BEN TÜRK,ÜM TÜRK EZANSIZ OLMAZ. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol